26 Ocak 2024, Cuma

Oksijen Gazetesi'nde bu hafta.

Günaydın. 

Oksijen’in 159’uncu sayısıyla bayilerdeyiz. 

Bu hafta gündemimizde evimizde beslediğimiz casuslar var. Akıllı cihazların bize kattıklarını ve götürdüklerini sorguluyor, özel okul zamlarına bakıyor, velilerin zamlar nedeniyle yaşadığı mutsuzluk ve ülkedeki servet dağılımının yarattığı ortamı inceliyoruz. 

Dünya ticaretini zora sokan Husiler, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ufukta gözüken ikinci dönemi, Almanya’daki aşırı sağ gösteriler de dış gündemimizin parçaları. 


Bu haftanın gazetesine geçmeden önce sağlığa bir değinelim. Kış şartları çetinleştikçe kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmeye başladık ve birbirimize hastalık bulaştırır olduk. Dr. Mark Hyman 'a göre Covid ve gribin ağır geçmesindeki ana sebep kronik hastalıklar ve vücuttaki enflamasyon. Bunun temel nedeni de kötü beslenme. Dr. Hyman’ın tavsiyelerini yaşam rehberiniz olsun diye dikkatinize sunuyoruz : İşlenmiş gıdaların yanı sıra şeker ve nişastadan kaçının. Lif, protein ve yağ içeren yiyeceklere yönelin.  

Yarın Oksijen’de haftanın köşe yazıları, pazar günü de O2 bülteniyle gazetemizi anlatmaya devam edeceğim.

İyi hafta sonları. 

 

Buzdolabı, süpürge, diş fırçası: Evinizdeki casuslarla tanışın
Teknolojinin bize sağladığı konfor, ona en mahrem alanımızı bile sonuna kadar açmamıza neden oldu. ‘Nesnelerin interneti’yle adım attığımız dönem, televizyondan buzdolabına, süpürgeden diş fırçasına kadar gündelik hayatımızın parçası olan teknolojik aletleri birer casus haline getirdi. Umut Alphan, detaylı dosyasında akıllı cihazların faturasını kişisel verilerimizle ödediğimizi örnekleriyle anlatıyor. Hangi bilgimiz nasıl elde ediliyor, nasıl işleniyor, ne amaçla kullanılıyor? Ayrıca bu sisteme giren istediği zaman çıkabilir mi? Haberden bir detay: 2022 verilerine göre ABD’deki şirketler kişisel veriler için 22 milyar dolar harcamış. 

Veliler herkesten daha mutsuz
Özel okul ücretlerine bu yıl en az yüzde 100 zam yapıldı. Yüzde 300 zam görenler de var. Okul ücreti 500 bin lirayı buluyor. Bu sadece okul ücreti bu arada. Servis, yemek, kitap, kırtasiye eklersek 700 bin lirayı görüyor hesap. Mine Şenocaklı, velilerle konuşuyor. Gücü yetene kadar mücadele edeceğini söyleyen de var çocuğunu okuldan almak zorunda kalan da.
Peki özel okullar zam oranlarını nasıl belirliyor? Bunu da Esen Dolma araştırdı. 

Sağlık
1 yılda 65 milyon kutu antidepresan kullandık
Ülkemizde antidepresan kullanımı 10 yılda yüzde 75 arttı. 12 aylık artış bile yüzde 9. Talia Boşnak’ın haberinde görüşü olan Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Deniz Ceylan bir noktaya dikkat çekiyor: “Antidepresanlar kas ağrıları, migren gibi durumlarda da kullanılıyor.”

Göz sağlığımız yaşımızı ele veriyor
Dr. Ayşegül Çoruhlu, göz sağlığımızı inceliyor. Dr. Çoruhlu, giderek artan sayıda kanıtın, retinadaki mikro damar yapısının, vücudun dolaşım sistemi ve beynin genel sağlığının güvenilir bir göstergesi olabileceğini öne sürdüğünü belirtiyor.

Rüyalarımızı kontrol edebilir miyiz? 
Paris’teki Institut du Cerveau’da beyin araştırmaları yapan Başak Türker, düşlerini kontrol edebilen insanlarla rüyadayken iletişim kurmanın yolunu buldu. Uğur Koçbaş’ın konuştuğu Türker, “Bu sıradan insanlar için istedikleri rüyaları görebilmenin kapısını açabilir” diyor. 
Orta yaş krizi emeklilik planlarınızı mahvetmesin 
Orta yaş krizi sadece erkeklerin mali kararlarını etkilemiyor. Üstelik bu kriz genellikle insanların gelirlerinin arttığı ancak emekliliğin yaklaştığı bir dönemde geliyor. The New York Times kriz emarelerini tespit ederek çözümler öneriyor.

Alacakaranlık kuşağında sağlık iksiri arayışı 
Okyanusların hiç ışık olmayan derinliklerinde yaşayan canlılardan bakteri, virüs, mantarları içeren 300 milyondan fazla örnek toplandı. Bu toplananlar yeni ilaç ve antibiyotiklerin geliştirilmesinde umut olacak.

Sabah mı yoksa gece mi duş almalı? 
Uyku düzeni, cilt ve saç sağlığı söz konusu olduğunda bu sorunun tek bir cevabı yok. Vücut ihtiyacına göre duş zamanı değişiyor. Detaylar haberimizde.

Oksijen yazarlarından
Yerel seçimlere değil ertesi güne odaklanmanın dayanılmaz hafifliği
Bekir Ağırdır, yerel seçime doğru iktidar ve muhalefete bakıyor. Ağırdır, iktidarın ideolojik olarak tek tipliği ve merkezileşmeyi öne koyduğunu belirtip, “Siyasal stratejisi belli; yalnızca yerel seçim için değil sonrası için de büyük sağ koalisyonu-konsolidasyonu sağlamak” diyor. Muhalefetin seçim akşamından çok ertesi sabahı düşündüğünü söyleyen Ağırdır, “Seçimleri kazanmaktan öte, 1 Nisan sabahı iktidar karşısındaki pozisyonları için gerekli gücü devşirme peşindeler” ifadesini kullanıyor. 

Seçim demişken DEM Parti'nin İstanbul kararına Gökçer Tahincioğlu rehberliğinde bakalım. Tahincioğlu, DEM Parti'de mevcut eğilimin İstanbul’da aday çıkarmaktan yana olduğunu söylerken, CHP heyetiyle yapılacak son tur görüşmelerden sonra durumun netleştirileceğinin altını çiziyor. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın İstanbul adaylığına yönelik tartışmalar da Tahincioğlu'nun haberinde.

Neden komplo teorilerine inanıyoruz? 
Selçuk Şirin, her hafta başka bir konu üzerine akıl almaz safsatalara hatırı sayılır sayıda insanın inandığını şaşkınlıkla izlediğini belirterek, “Peki biz ya da etrafımızdaki aklı başında insanlar komplo teorilerine nasıl inanıyor?” sorusunu tartışıyor.
 
Geleceğin mesleği olacak mı? 
M. Serdar Kuzuloğlu, teknolojinin tarih boyunca yok ettiğinden daha fazla sayıda meslek ürettiğini belirterek yapay zekanın bu akışın ilk istisnası olabileceğini söylüyor. Kuzuloğlu, ‘geleceğin meslekleri’ arayışında yeni bir safhaya geçtiğimizi söylüyor.  

Aklınızdan geçeni yapmanın tam zamanı!
Mehmet Y. Yılmaz, "Hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken görmek istediğim şey, kaçırdığım fırsatlar, ıskaladığım mutluluklar olsun istemiyorum. Artık başkalarını değil, kendimi 'idare etmek' istiyorum!" diyor. O yüzden 'Şimdi sırası mı' eleştirilerine artık hiç kulak asmıyormuş. 

Şeytan seni işten atarken güneş gözlüğünü takar
Ali Tufan Koç, dergi dünyasının dev kurumu Conde Nast’ta yaşanan grevi, olayların merkezinden bildiriyor. Grev sırasında tepkilerin odağında efsane Vogue editörü Anna Wintour yer alırken, grevin yıldızı Vogue filmiyle ünlenen Anne Hathaway olmuş. 

Ekonomi
Toplam servetin yüzde 19’unu nüfusun yüzde 80’i paylaşıyor
Yeni yazarımız Kerim Rota, Türkiye’deki servet dağılımını incelediği ilk yazısında ekonomi politikasını tartışıyor. Türkiye’deki toplam servetin yüzde 81’inin, erişkin nüfusun yüzde 20’si elinde tutuyor. Yüzde 80’lik kitleyse kalan yüzde 19’u paylaşıyor. Böyle bir tablodan iki taraf nasıl etkileniyor, Rota, ‘Halk plajlara hücum edince vatandaş denize giremiyor’ başlıklı yazısında bunu inceliyor. 

Daha sıkı duruş şart
Haluk Bürümcekçi, asgari ücret ve emekli maaşı zamları ile ÖTV artışları enflasyon görünümünü tehdit ettiğini belirtirken, Merkez Bankası’nın ‘faiz artırım sürecini yüzde 45’te tamamlarım’ yerine, ‘sıkı duruş gerektiği kadar sürecek’ mesajı vermesi gerektiğini söylüyor. 

İstanbul’un yüzük taşı: Kandilli
Tebernüş Kireçci, bu hafta muhteşem Boğaz manzarası, görkemli yalıları, tarihi dokusu ve lüks konut siteleriyle Kandilli’yi inceliyor. Burası geçen yıl şehrin en çok değer kazanan semtlerinden biriydi. Bu durum değişmiyor: Arz kısıtlı, fiyatlar dirençli. 

Tekstilciler niye feryat ediyor?
Türkiye’nin en önemli ihraç kalemlerinden tekstilde ihracat cirosu geçen yıla oranla yüzde 10 azaldı. Yaklaşık 100 bin kişi işini kaybetti ve 2024’e de umutla bakılamıyor. Öge Demirkan sebebini araştırdı. Sektördekiler suçu’, dövizin enflasyon oranında artmaması’na atıyor. 

Geleceği elektrikli otomobilde aramayın
Simon Kuper, elektrikli araçlarla ilgili yaygın görüşe karşı çıkıyor: Beş yıl sonra geriye dönüp baktığımızda elektrikli araçların sadece Amerikan banliyöleri için yapıldığı ve başka hiçbir yere uygun olmadığı kanaatine varabiliriz. Kuper’in önermesini beğenin ya da beğenmeyin, yazdığı her yazı okunmaya değer.  

İKİBİNYİRMİDÖRT
‘Kartal, Kağıthane ve Basın Ekspres’in birleştiği altın üçgeni ayağa kaldırmalıyız’
Elif Ergu’nun ekonomide beklentiler, riskler ve fırsatları konuştuğu söyleşi serisinde bu hafta konuğu Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı’ydı. Kabadayı, İstanbul'da planlanan dönüşüme E-5 ile TEM arasındaki bölgeden başlanması gerektiğini söylerken, “Kartal, Kağıthane ve Basın Ekspres’in birleştiği ‘altın üçgen’ diye nitelediğimiz bölgeyi ayağa kaldırmalıyız. İstanbul’un nüfusu en yoğun ilçeleri bu bölgede” diyor. Kabadayı, konut sahibi olma konusunda da “Ortalama bir aile yıllık gelirinin 3 katıyla bir konut sahibi olabilmeli. Son fiyat artışlarıyla bu çarpan Türkiye’de 5 yıla çıktı, konut sahipliği oranı 5 puan düşerek yüzde 56’ya geriledi” ifadesini kullanıyor.  

Dünya
Çin istihbaratında bir şeyler oluyor
Financial Times, Çin’de gizliliğiyle bilinen Devlet Güvenlik Bakanlığı’nın birden bire daha ‘görünür’ olmaya karar vermesini sorguluyor. Bakanlık, sosyal medyada faaliyetlerini duyuruyor, kadınları casuslara karşı çizgi romanla uyarıyor, kahramanlık anlatan videolar yayınlıyor. Şi Cinping yönetiminde istihbarat teşkilatının gücünün arttı ama bazı uzmanlara göre gizli faaliyetlerin su yüzüne çıkmasında ekonomideki aksaklıklardan kaynaklı kargaşa korkusu var. 

Almanya demokrasisi buzda yürümeyi öğreniyor
Ece Temelkuran, Almanya’da yaklaşan tehlikeyi inceliyor ve Türkiye’den bir uyarı iletiyor: “Elbette her ülkenin kendi şartları var. Ve elbette Almanya her şeyi kendisinin daha iyi bildiğine inanıyor. Ama yeni model faşizm her ülkeye neredeyse tıpatıp aynı yöntemlerle gelmekte. Almanların da Türkiye, İtalya, Hindistan gibi ülkelerden öğreneceği şeyler olabilir.” 

Almanya’daki duruma dair iki önemli haberimiz var. Birincisi ülkedeki göçmenlerle alakalı. The Economist, göçmeler olmasa ekonominin riske gireceğini öne sürüyor. Ülkedeki 84 milyon kişiden tam 13.4 milyonunun Alman vatandaşı olmadığının altını çizen Economist, en büyük göçmen nüfusunu oluşturan 3 milyon Türkiye kökenlinin neredeyse yarısının vatandaş olmadığını belirtiyor. Yazıya göre Almanya göçmenlere kucak açmazsa oy hakkından yoksun ve hoşnutsuz yabancılardan oluşan dev bir kalabalıkla beraber yaşayacak. 

Diğer haberimizse Almanya’da anketlerde oy oranı yüzde 22’ye fırlayan Almanya İçin Alternatif Partisi’yle ilgili. Ülkenin istihbarat kurumlarını bile harekete geçiren partinin başında geleneksel aşırı sağ tabanın pek alışık olmadığı bir isim var: Alice Weidel. Daha önce Goldman Sachs’ta çalışan iktisatçı Weidel’in Financial Times'da yayımlanan portresini de gazetemizde okuyabilirsiniz. 

Roma ile Ankara göçmenleri denizde durdurmayı konuştu
Övgü Pınar, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin tüm ayrıntıları sır gibi saklanan ve teamülleri altüst eden Ankara ziyaretini yazıyor. Görüşmelerde içeriden bilgi gelmeyince, Libyalı göçmenlerin Türkiye’ye gönderileceği gibi iddialar ortaya atılmıştı. Ancak İtalya basınına göre Roma, göçmenlerin denizde durdurulması için Türkiye’nin desteğini istiyormuş. 

Netanyahu Biden’ı bile karşısına aldı
Büyük resmi görme konusundaki rehberimiz, New York Times’ın dış haberler yazarı Thomas L. Friedman 100 günü geride bırakan İsrail-Hamas savaşına bakıyor. 100’den fazla İsrailli rehine hâlâ kurtarılmayı bekliyor ama İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bir numaralı önceliği yine kendisi. Friedman, sonu olmayan bir savaş başlattığını bilen Netanyahu’nun umursamaz bir siyaset yürüttüğünü ve gerçek bir İsrail dostu olan ABD Başkanı Joe Biden’ı da karşısına aldığını yazıyor. 

Trump kazanıyor, bütün iş dünyası dikkatli olmalı
The Economist, ikinci dönem ABD Başkanlığı için şansı hiç de az olmayan Donald Trump’ın olası zaferi için iş dünyasının hazırlanması uyarısını yapıyor. Trump’ın tam olarak ne yapacağını öngörmenin her zamanki gibi çok zor olduğunu belirten Economist, Trump için “Kargaşayı seven bir patron, günde birkaç kez pozisyon değiştirebiliyor. İşletmeler en çok belirsizlikten korktuklarını söyler. Trump varsa belirsizlik garanti demektir. Bu öngörülemezlik ikinci Trump dönemini çok daha feci kılabilir” İfadesini kullanıyor. 

Kendisi küçük ekonomiye etkisi büyük
Husi milislerin Süveyş rotasındaki gemilere saldırıları uzadıkça dünya ekonomisi için daha büyük riskler yaratıyor. Peki ama kim bu Husiler? Detaylar haberimizde. 

Milyarderler medyada fena zarar ediyor
ABD’nin önemli medya kuruluşlarını satın alan Jeff Bezos ve Marc Benioff gibi milyarderler yeni sektörlerinde umduklarını bulamadı. Büyük zarar ediyorlar. 

Haftanın verisi: Yüzde 3.5 
Almanya’ya düzensiz göçler bir yılda yüzde 51 arttı. Sığınmacıların beşte biri Türk vatandaşları. Ancak 2019 yılında yüzde 46 olan kabul oranı yüzde 3.5’e düştü. Bu verileri Baran Can Sayın’ın haberinden öğreniyoruz.

Bilim
Dünyanın canına okuduk şimdi sıra Ay’a mı geldi? 
Ay’ın yüzeyi şimdiden uzay aracı parçaları, bayraklar, heykeller, deney kalıntıları gibi tonlarca atıkla dolmuş durumda. Çağrı Mert Bakırcı, artan ticari uçuşların kirliliği artıracağının kesin olduğunu söylüyor. Kimsenin böyle bir hakkı olmamalı ama bunu engelleyecek bir uluslararası düzenleme maalesef yok. 

Trilyonluk uzay pastasından ne kadar pay alacağız? 
INTEL eski Dünya Başkan Yardımcısı ve San Francisco'da elektrikli araçlar üzerine çalışan yazarımız Ayşegül İldeniz 5-6 yıldır yeniden hızlanan uzay ekonomisini uzaya giden astronotumuzla daha sesli konuşmaya başladığımızı belirtip, uzay ekonomisinin ticari potansiyeline değiniyor. Özel şirketler bu yarışa nasıl hazırlanıyor onu anlatıyor. 

Geçiş formülü: Üretken yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yeni bir işbirliği kültürü
Konuk yazarımız Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda katıldığı ‘Avrasya için Yeni Bir Şafak’ panelinde, Türkiye’nin bölgedeki önemini özel sektör perspektifinden değerlendirdi. İzlenimlerini aktaran Alper, “Karamsar değil ama endişeliydi Davos... Artan jeopolitik riskler, sürdürülebilirliğin ve yeşil enerji geçişinin önündeki engeller, Davos’ta kaygı eşiğini yükselten başlıca unsurlardı. İyi haber ise şu: ‘Endişeli dünya’dan, ‘iyimser dünya’ya terfi edebilmek için üretken yapay zekadan, sürdürülebilirlikten, yeni bir işbirliği kültüründen başka seçeneğimizin olmadığını gördük” diyor.

Spor
Orta sahada şeytanlığın sırrı ayrıntılarda gizli
The Athletic’in muhteşem spor yazılarından birisi var karşınızda. John Muller, orta sahanın inceliklerine girerken ufkumuzu açıyor. Diyor ki, “Bugünün futbolunda Manchester City’de forma giyen Rodri’den daha iyi bir ‘pivot’ orta sahaya rastlamak zor. Kusursuz temel bilgisiyle bütün takımın sorunsuz işlemesini sağlıyor. Bir takımın defansif orta sahasının bir pası nasıl aldığı bile oyun için hayati.“

Real’deki sakatlıklarda kondisyonerin etkisi var mı?
Bazı taraftarlar Real Madrid’deki yorgunluğun faturasını İtalyan kondisyoner Antonio Pintus’a kesiyor. Takım Arda Güler’in yanı sıra kaleci Courtois, stoper Eder Militao ve David Alaba gibi önemli oyuncularının sakatlanmasının da sıkıntısını çekiyor. 

O2
Bu dansta pavyondaki kadınların gözyaşları var
Yılmaz Erdoğan’ın cezaevinden çıkan Azem'in hayat mücadelesini anlatan yeni dizisi İnci Taneleri'nin ilk bölümü dün gece yayınlandı. Kanal D'deki dizide Hazar Ergüçlü’nün canlandırdığı Dilber’in fragmanlardaki pavyon dansı daha ilk bölüm yayınlanmadan TikTok’ta viral olmuştu bile. Ergüçlü’nün tanıtımda giydiği elbisenin benzerleri satılıyor, payvon dansı kursları açılıyor. Peki bu ilgiye sosyologlar ne diyor? Işıl Cinmen araştırdı. 

Ayasofya kime yasak kime değil?
Geçen haftanın en tartışmalı konularından biri 15 Ocak'ta yeni bir döneme giren Ayasofya'da yaşanan kafa karışıklığıydı. Alt katta ibadet devam ederken, 25 euro'luk giriş ücretini ödeyen üst galerilerdeki mozaikleri gezebiliyordu. Hemen sorular belirdi: Türk ziyaretçiler üst kata alınmıyor mu? Rehberler artık Ayasofya’da tur yapamayacak mı? Giriş için yapılan ‘metal kapı’ kalıcı mı? Yeni yer döşemeleriyle tarihi esere zarar mı verildi? Pınar Çelikel, olay yerindeydi, hem ziyaretçileri hem uzmanları dinledi. 

Cem Karaca'yı hatırlamak...
Müslüm, Bergen ve Dilberay’dan sonra sıra Cem Karaca filminde. Yüksel Aksu’nun yönettiği ve bu hafta gösterime giren Cem Karaca’nın Göz Yaşları’nda Cem Karaca’yı İsmail Hacıoğlu, babasını Fikret Kuşkan, annesini ise Yasemin Yalçın canlandırıyor. Telif nedeniyle adını aldığı Resimdeki Gözyaşları’nı dinleyemediğimiz film için sinema eleştirmenimiz Burak Göral, "Çok daha iyi bir film olabilirdi ama bu haliyle de bu özgün ve üzgün sanatçımızı hatırlamak iyi geliyor herkese" diyor.

“Otoriter popülizme karşı demokratik popülizm iyi bir panzehir olabilir”
Standford Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve yazarımız Ali Yaycıoğlu, Oksijen'deki yazılarını Belirsiz Geçmiş Zaman kitabında topladı. Nazlı Berivan Ak, kitap vesilesiyle hocamızla görüştü. Yaycıoğlu kulağımıza küpe olacak sözler söylüyor. Mesela: "Bir tarihçi, olan şeylerin 'kaçınılmaz' olduğunu söylüyorsa, çoğu zaman mesleğine ihanet etmiş olur. Umudu diri tutmak için çok neden var." 

Saf ve komik Gloria’dan kokain baronesi Griselda’ya
Komedi dizisi Modern Family’de 11 sezon rol alan Kolombiyalı yıldız Sofia Vergara, kendi projesi olan Netflix dizisi Griselda ile ekranlara döndü. Bir dergide okuduğu yazının ardından projeyi aklına yazan Vergara, 10 yıl üzerinde çalıştıktan sonra Narcos'un yapımcılarını ikna etmeyi başarmış. Defne Akman, diziyi anlatıyor. 

Bu hafta platformlarda izleyeceğiniz yeni yapımlar da O2'de sizi bekliyor. 

Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz!

Eğer beğendiyseniz bültenimizi lütfen paylaşınız. 

 Bu bülten size Gazete Oksijen bülten üyeliğiniz ve buradaki "eposta gönder" izniniz kapsamında iletilmiştir. Geri bildirimleriniz bizim için değerli. Bültenlerle ilgili geri bildirimlerinizi bulten@gazeteoksijen.com adresinden bizimle paylaşabilirsiniz.

Bülten almak istemiyorsanız tıklayın.   |   Abone bilgilerinizi güncellemek için tıklayın.

Çerez Politikası   |   Gizlilik Politikası   |   İletişim   |   Reklam

Gazete Oksijen 2024  © Levent Mahallesi, Karanfil Sokak, No:21, Beşiktaş / İstanbul