19 Ocak 2024, Cuma

Oksijen Gazetesi'nde bu hafta.

Günaydın. 

Bugün Oksijen’in 158’inci sayısıyla bayilerdeyiz. 

Yoğun ve ağır bir gündemle karşınızdayız. Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden tam 17 yıl geçti. Dink’in ardından iki belgesel hazırlayan arkadaşı Ümit Kıvanç sürecin muhasebesini yapıyor. 

Türkiye’deki gençlerin hayatından memnun olma oranındaki çarpıcı düşüş, elit liselerin mezunları arasında yaşanan beyin göçü, ülkemiz yargısının hali gibi bu toprakların ana gündem maddelerinin yanı sıra Boeing skandalının iç yüzü, dünyada başlayan hidroksiklorokin ilacı tartışması da bu haftanın öne çıkan konuları arasında. 


Bu hafta sonu genel hatlarıyla ülkenin kuzey ve batısında yağmur, doğusunda kar yağışlı bir hava bizi bekliyor. Kapalı alanlarda vakit geçirmek iyi bir tercih olabilir. Canınız sıkılmasın Oksijen ve O2 yanınızda. 

Bu haftanın Oksijen gazetesine geçmeden bir hatırlatma: Yarın köşe yazarlarımız, pazar günü de O2 özel bültenimizle buluşacağız. 

İyi hafta sonları. 

 

Hrant Dink’siz 17 yıl: “Dürüst birkaç savcının olayı aydınlatması en fazla iki ay sürerdi ama biz 17’nci yıla girdik”
19 Ocak 2007’nin üzerinden 17 yıl geçti. Hrant Dink’in yakın arkadaşı Ümit Kıvanç, Işıl Cinmen’e dava sürecini değerlendirirken, dostunu da anlattı. Kıvanç, “Devlet içinde bir şekilde temsil edilip de bu cinayete katılmayan grup yok” diyor.  

Asıl kuşak burada: Mutsuz, umutsuz bir nesil geliyor
Prof. Dr. Selçuk Şirin, Habitat Derneği’nin 6 yıldır gerçekleştirdiği Gençliğin İyi Olma Hali saha araştırmasının sonuçlarını inceleyip yorumluyor. Ortaya çıkan tablo maalesef kötü. Yaşamından memnun olanların oranı 2017’de yüzde 71, şimdi yüzde 46. Gelecekten ümidi kesenlerin yüzdesi 2017’de yüzde 32.8’ken şimdi yüzde 56.2 olmuş. 

Peki ne yapabiliriz? 
Buradan eğitim sistemimize geçelim. New York’ta yazarımız Prof. Dr. Selçuk Şirin’in moderatör olduğu önemli bir toplantı vardı. TÜSİAD New York Başkanı Müjdat Altay’ın ev sahipliğinde 7 profesyonel bir araya geldi ve kendi başarı hikâyeleri ışığında Türkiye’deki eğitim sistemi üzerine tartıştı, çıkış yolları üzerine fikir yürüttü. Bu oturumun bir özetini gazetemizde okuyabilirsiniz. 

Üniversiteler dönemi bitiyor mu? 
Yazarımız Ali Yaycıoğlu, yeni bir tartışma açıyor. Başta ABD olmak üzer her ülkede üniversite ve sağ arasındaki çatışmaya dikkat çeken Yaycıoğlu, artık ABD ve Avrupa’da üniversitelerde sağın radikalleştikçe üniversiteden dışlandığını belirtiyor. Yaycıoğlu’na göre bu durum üniversitelerden ziyade sağın geçirdiği dönüşümle ilişkili. Ufuk açıcı tartışmayı hocamız gelecek hafta sürdürecek. 

Alman Lisesi öğrencilerinden sadece 2’si eğitimine Türkiye’de devam edecekmiş 
Ülkemizin önemli okullarından Alman Lisesi’nden geçen yıl mezun olan 124 öğrenciden 122’si üniversite tercihini yurtdışından yana kullandı. Bu öğrencilerden sadece 2’si eğitim hayatına Türkiye’de devam edecek. Alman Lisesi tek değil. İstanbul Erkek Lisesi’nde 166 mezundan 133’ü ülkeden gidiyor. Avusturya Lisesi’nde 75 mezundan 74’ü yolcu. Robert Kolej mezunlarının yüzde 62, Galatasaray meunlarının yüzde 35’i yurt dışına gitti. Talia Boşnak’ın haberinde ülkemizin ekol okullarının müdürlerinin de giden öğrencilerin görüşleri de var. Bu parlak öğrencileri neden ülkemizde tutamadığımıza dair sebepleri de haberimizde okuyabilirsiniz. 

AYM kararının tanınmaması herkes için güvensizlik demek
Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için hak ihlali kararı vermesine rağmen Yargıtay’ın bu kadarı uygulamamakta diretmesiyle ülkedeki yargı krizi giderek derinleşti. Bu konuda hem önemli bir yazımız hem de kritik bir söyleşimiz var. 

Gökçer Tahincioğlu, Yargıtay’ın bu yorumunun, yerel mahkemelerin de benzer bir tutum izlemesinin yolunu açtığını gösterdiğini yazıyor. Tahincioğlu’na göre, bireysel başvurulara dair olası bir düzenleme de AİHM açısından soru işareti yaratıyor.  

Bu konuda Türkiye’nin en önemli hukukçularından Turgut Kazan’ın görüşüne başvurduk. İlke Gürsoy’un söyleşisinde Kazan , “61 yıldır avukatım. Sıkıyönetim gördüm, darbe gördüm, yargıda bu kadar kötü bir döneme rastlamadım” diyor. Kazan, eğer karar TBMM’de okunur ve Atalay’ın vekilliği düşerse, Türkiye’nin artık Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyor olacağını belirtiyor. 

Halbuki çözüm zor değil. En azından gidiş yolu belli. Rotayı Daron Acemoğlu’nun yazısından öğrenebiliriz: “Daha iyi bir demokrasi istiyorsak demokratik kurumların insanlara istediklerini verme becerisinden yola çıkmalıyız.” 

Sağlık
Korkutucu soru: Türkiye ve 5 ülkede binlerce kişiyi bu ilaç mı öldürdü? 
Pandeminin başında Türkiye’nin 1 milyon kutu stokladığı ve tedavilerde kullandığı sıtma ilacı Hidroksiklorokin hakkında 17 bin kişinin ölümüne yol açtığı iddiası var. Uğur Koçbaş, bu iddiayı ve ilaç üzerindeki tartışmayı yazıyor. İlaç Türkiye ve ABD’nin yanı sıra Fransa, Belçika, İtalya ve İspanya’da da kullanılmıştı. 

Bu arada pandemi gitti diye düşünmememiz gerekiyormuş. Etrafımızda gördüğümüz grip, RSV, Adenovirüs, Influenza ve Covid çokluğunu Dünya Sağlık Örgütü doğruladı: Covid seviyelerinin bildirilenden 19 kat fazla olduğunu duyurdu. 


Rahatlama minerali magnezyum
Dr. Mark Hyman, vücudumuz için çok önemli bir element olan magnezyumun eksikliği genelde gözden kaçan bir sorun. Önemini anlamak için magnezyum kaynaklı nasıl sıkıntılar yaşayabiliriz ona bakalım: Kalp çarpıntısı, anksiyete, depresyon, uykusuzluk, şeker, asabiyet, erken doğum, vertigo, kronik ağrılar, böbrek taşı, tansiyon, kabızlık, reflü, baş ağrısı, işitme kaybı. Dr. Hyman, magnezyumla ilişkimizi nasıl düzenleyeceğimizi anlatıyor. Bir de hafta sonuna güzel gidecek bir yemek tarifi var. Akdeniz usulü tahılsız pizza. Denemeye değer. 

Nedir bu Akdeniz diyetinin sırrı? 
Akdeniz diyetini giderek artan dozda duyuyoruz. Son yıllarda yapılan araştırmalar ışığında görülmüş ki en sağlıklı beslenme tarzı Akdeniz diyetiymiş. En önemli olumlu etkiyse sızma zeytinyağından geliyormuş. Detaylar haberimizde. 

Bazı hayvanlardaki süper güç: Kış uykusu 
Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun bu haftaki yazısının anahtar kelimesi, hibernasyon. Bu, donma notasına yakın sıcaklıklada aylarca yiyecek veya su olmada hayatta kalmayı tanımlar. Hibernasyon modunu anladığımızda, insanların geleceği için yararlı bir adım atmış olacağız. Dr. Çoruhlu, uyku-hibernasyon benzerliklerini de inceliyor.

Oksijen yazarlarından
Duyarlı dönem ne kadar sahici? 
Geçen haftanın önemli tartışmalarından birisi Calvin Klein reklamı çevresinde döndü. The Bear dizisinin başrolü Jeremy Allen White’ın boxerla verdiği pozlar internette her noktada karşımıza çıkmakla kalmadı, şirketin faaliyet gösterdiği ülkelerde de reklam olarak yayınlandı. Fakat aynı marka için İngiliz müzisyen ve dansçı FKA Twigs’in vücuduna sardığı gömlekle verdiği poz yasaklandı. Birleşik Krallık Reklam Standartları Kurumu’nun kararından yola çıkan Ece Sükan, kadın cinselliğine yönelik tutucu bakışı anlatıyor.  

Ah şu kimlik sorunlarımız 
Zülfü Livaneli’nin Padişah II. Abdülhamid’in Selanik sürgünündeki yıllarını anlattığı Kaplanın Sırtında adlı romanı Brendan Freely tarafından İngilizce’ye çevrildi ve yakında New York’ta yayımlanacak. Livaneli, çeviri vesilesiyle kitabına yazdığı önsözü kaleme alırken, güncel siyasete referans olarak üretilen hurafelerin yarattığı karmaşayı bir ABD’liye anlatmanın ne kadar zor olduğunu fark etmiş. Ama sonunda bu önsözü tamamlarken, bu konuyu ABD’liler kadar bu topraklara da anlatması gerektiğini düşünmüş. 

Veriye dayalı siyaset mümkün mü?
Bekir Ağırdır’ın gündeminde büyük veri var. Derlediğimiz verilerin ne kadar ve ne kadar güvenilir olduğu konusunu tartışan Ağırdır, seçimler söz konusu olunca bu verilerle nasıl hareket edileceğine bakıyor. Yazıdan kendime çıkardığım bir not var, paylaşayım: “Ortak iyi, doğru, güzeli ya da ortak ayıp, günah, suç algıları eksilen, biz duygusu eksilen bir topluma evriliyoruz. İyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla bu memleket, bu toplum biziz.” 

Frida Kahlo’da bizi çeken ne?  
Mehmet Y. Yılmaz, ülkemizde popüler bir kültür ikonuna dönüşen Frida Kahlo’nun nasıl böyle popüler olduğuna dair merakına, Meksika’da ressamın evini gezerken bazı cevaplar bulmuş. 

Ekonomi
Acil ne iş varsa Merkez Bankası yapacak rejiminde yaşıyoruz
Konulara yaklaşımıyla ufkumuzu açan iktisatçı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Güzem Yılmaz Ertem’in soruları ışığında ekonomik durumumuza bakıyor. Refet Hoca, 2024 için başta ihaleler ve tasarruf olmak üzere maliye politikalarının da devreye girmesi uyarısını yaparken, en büyük tehlike olarak hâlâ siyasetin bürokrasiye müdahalesini görüyor. Bu söyleşiyi OksijenTV’de de izleyebilirsiniz. 

Bir yatırım tavsiyesi: Yıla uygun bir tematik portföy oluşturmak isteyenler buraya
Mete Yüksel, gençlerin birikimlerinin tamamına yakınını hisse senetlerinde değerlendirebileceğini söylüyor. Kritik bir reçete sunuyor: Ortalama bir portföyde yüzde 40 para piyasası, fonu, yüzde 40 altın, yüzde 20 hisse senedi bulunmalıymış. 

Rüzgar bir süredir arkadan esmiyor
Haluk Bürümcekçi, ekonomide rüzgarın arkadan estiği 6 ayın ardından ilk sınavla karşı karşıya olduğumuzu söylüyor. Bu sınavın da enflasyon ve enflasyon beklentilerini yönetmek olduğunu belirtiyor. Bürümcekçi’nin ipucu asgari ücret artışı ve ÖTV artışlarında. 

İkinci el lüks pazarı 50 milyar dolara çıktı
Lükse olan talep hız kesmiyor. Bu tutku ikinci el ürünlerde de devasa bir pazar oluşturdu. Araştırmaya göre 2023’te ikinci el lüks pazarı 49.3 milyar doları bulmuş. Çantalarda Hermes, giyimde Salvatore Ferragamo ve Miu Miu’nun ikinci eli sıfırdan daha pahalı. 

İKİBİNYİRMİDÖRT
Togg bu yılın son çeyreğinde Avrupa’ya ihracata başlayacak
Elif Ergu’nun ekonomide beklentiler, riskler ve fırsatları konuştuğu söyleşi serisinde bu hafta konuğu Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan. Aynı zamanda Togg’un yüzde 23 hissesini elinde bulunduran Özilhan, şirketin yeni rotasını açıkladı. İç pazarda bekledikleri teveccühü görüp 177 bin sipariş aldıklarını söyleyen Özilhan, “Sırada Avrupa pazarı var. Rekabet şansımız olduğunu biliyoruz. 2024’ün son çeyreğinde ihracata başlıyoruz” diyor.  Söyleşiyi  Oksijen TV'den de izleyebilirsiniz.

Spor
Premier Lig ekonomisi: Real Madrid ve Barcelona ancak lig sonuncusunu geçebiliyor
Başlığı yanlış okumadınız. Premier Lig’in uluslararası yayın haklarından elde ettiği gelir yıllık 1.8 milyar sterlin. Yurt içi gelir de aynı seviyede. Bu çılgın gelirin yanına Avrupa’nın beş büyük ligi yaklaşamıyor bile. Premier Lig’in son sırasındaki takımı, sadece Real Madrid ve Barcelona naklen yayın gelirinde geçebiliyor. 

Haftanın verisi: 888 milyon dolar
Bu akılalmaz meblağ, son bir yıl içinde transferlere aracılık eden futbolcu menajerlerinin kazandığı komisyon miktarını gösteriyor. 

Transferin yeni yıldızları: Karakter dedektifleri, ajanlar
Artık gelişen veri dünyası herhangi bir kulübe, izlediği herhangi bir oyuncuyla ilgili tüm bilgileri sunuyor. Fakat karakter bunun dışında kalıyor. Futbol dünyasının buna da çözümü var. The Athletic’ten nefis yazı, kulüpler için araştırma yapan, futbolcuları gizlice izleyen karakter dedektiflerini anlatıyor.  

Tavizin sonu selamet mi? 
Emre Özcan, yabancı kuralı ve süper kupa formatının yeniden değişmesini yorumluyor. Kritik soru karşımızda duruyor: Kulüplerin her istediğini yapan bir federasyonun kulüplere faydalı olma şansı var mı? 

Teknoloji
Trend hediyede şimdiki durak: Stanley termos
Levent Ertem, son dönemde Instagram ve TikTok’u sallayan trend hediye çılgınlığında ön plana çıkan Stanley termos konusunu gündeme alıyor. Bu furya nasıl başladı, ne anlama geliyor, nereye ilerliyor, Ertem’in yazısında okuyoruz. 

Yapay zekâ: Şirkette nereden başlayalım? 
INTEL eski Dünya Başkan Yardımcısı ve San Francisco'da elektrikli araçlar üzerine çalışan yazarımız Ayşegül İldeniz, yapay zekayı nasıl var edebileceğimizi anlatıyor. İldeniz’e göre bunun yolu hiyerarşik değil yatay organizasyonlar, kendi kendine öğrenen ve kendi hedeflerini kendi bağımsız küçük takımlar yaratmak ve onlara güvenmekten geçiyor.

Güveni yeniden kim inşa edebilir? 
M. Serdar Kuzuloğlu, Dünya Ekonomik Forumu’nun riskler raporunu inceliyor. Teknoloji, siyaset ve ekonomini el ele verdiği düzenin halının altına biriktirdikleri bu raporda karşımıza çıkıyor. Öngörülen risklerin hepsi yaşadığımız topraklara da değiyor. Kuzuloğlu’nun Haftanın tortusu bölümünde sunduğu gelişmeler de gündemi yakalamanızı sağlayacak.

Dünya
Boeing skandalı 20 yıllık sorunun son perdesi 
Wall Street Journal ve Financial Times gazeteleri, uçuş sırasında gövdesinden bir parça kopmasıyla uçuşlardan çekilen Boeing 737 Max 9’ların ardından zirveye çıkan krizin kökenine indi. Kurumda güvenlik kültürünün zayıfladığını gösteren en detaylardan biri eski bir Boeing Müdürünün 2018’deki kazalardan sonra ortaya çıkan şirket içi notu olmuş: “Hayatımda ilk kez ailemi bir Boeing uçağına bindirdiğim için tedirginim.” 

Denizlerde yükselen ateş dünya ekonomisini yakar 
ABD 280 savaş gemisiyle şimdiye kadar denizlerdeki sakinliğin hamisiydi fakat durum değişti. Okyanuslar Soğuk Savaş’tan beri ilk kez tartışmalı bölge. The Economist analizine göre düzen korunmazsa küresel ekonomi batar.  

Bu dünya bir avuç zengine güzel 
Sinirlenerek okuyacağınız bir haberimiz var. Oxfam yıllık raporu gösteriyor ki, giderek güçlenen şirketler ve tekelleşme, sınıf, ırk ve cinsiyet eşitsizliklerini görülmemiş seviyeye çıkarmış durumda. Bunu nasıl yaptıklarını haberimizde okuyabilirsiniz. Çarpıcı bir veri: 10 yıl içinde ilk dolar trilyoneriyle tanışacağımızı öngören rapora göre yoksulluğu 230 yıl ortadan kaldıramayacağız. 

O2
Taylan Biraderler bu kez inanç konusunu irdeliyor 
Yönetmenler Yağmur ve Durul Taylan, Çağatay Ulusoy’un başrolünde olduğu yeni Netflix yapımı Kübra için Elçin Yahşi’ye konuştu. Sen farklısın mesajıyla başlayıp karanlığın ve aydınlığın savaşına dönüşen hikâyeyi anlatan Taylan Biraderler, “insanın şu an içinde bulunduğu, bilmek, anlamakla inanç arasındaki büyük uçuruma dikkat çekmek istedik” diyor. Dizi şu anda Netflix’te yayında. 

Lohusalığın en komik hali 
Gupse Özay, yeni filmi Lohusa’da yeni doğum yapmış Burcu karakteriyle, hem güldürüyor, hem de kadınlık hallerinden çok iyi fikirler çıkarabilen bir senarist ve komedi oyuncusu olduğunu tekrar kanıtlıyor. Filmin kritiğini kaleme alan Burak Göral, Lohusa için “Gupse Özay’ın bugüne kadar yazdığı en iyi senaryo” diyor. 

Gün çocukların günü 
Malum bugün sömestr tatili başlıyor. Öğrencilerin heyecanla beklediği bir mola ama tabii işin bir de ebeveyn boyutu var: Bu çocuklar nasıl oyalanacak, ne gibi aktiviteler yapmak gerekecek? Senem Balay, İstanbul’daki sergi, atölye, tiyatro oyunu önerilerini sunuyor. Burak Göral’dan da yarı yıl tatilini bekleyen ve vizyona giren filmlere dair incelemeyi okuyabilirsiniz. 

Platformlarda bu hafta bizi bekleyen yeni yapımlar da yine O2’de.  

Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz!

Eğer beğendiyseniz bültenimizi lütfen paylaşınız. 

 Bu bülten size Gazete Oksijen bülten üyeliğiniz ve buradaki "eposta gönder" izniniz kapsamında iletilmiştir. Geri bildirimleriniz bizim için değerli. Bültenlerle ilgili geri bildirimlerinizi bulten@gazeteoksijen.com adresinden bizimle paylaşabilirsiniz.

Bülten almak istemiyorsanız tıklayın.   |   Abone bilgilerinizi güncellemek için tıklayın.

Çerez Politikası   |   Gizlilik Politikası   |   İletişim   |   Reklam

Gazete Oksijen 2024  © Levent Mahallesi, Karanfil Sokak, No:21, Beşiktaş / İstanbul