13 Ocak 2024, Cumartesi

Oksijen Gazetesi'nde haftanın köşe yazıları.

Günaydın.

Oksijen'in 157'nci sayısında yazarlarımızın geniş yelpazede yorum ve analizleri bulunuyor. Yazarlarımız, yaklaşan yerel seçimlerden, Türk astronotun uzay macerasına, yapay zekânın artık haber uydurmasından, bir ülkenin nasıl kaybedileceğine kadar konuya eğiliyor. 

Kış geç geldi ama hızlı geldi. Birkaç gündür üşüyoruz, bu hafta sonu da öyle olacak. Sokaklarda geçireceğimiz vakit kısıtlı olacak gibi. 

Bu hafta Oksijen'de 18 köşe yazısı okuyacaksınız. Burada paylaştığım yazıları hem basılı gazetemizde hem de gazeteoksijen.com'da okuyabilirsiniz. Ama bir hatırlatma: gazeteoksijen.com sadece Oksijen Abonelerine açık ve bir yıllık üyeliği şu anda 490 lira. 

Gazetemizle beraber bu hafta The Economist'in merakla beklenen yayını,  iş dünyası, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları tarafından yeni yıla dair beklentiler konusunda bir referans kabul edilen  The World Ahead'i 3'üncü yıl hediyesi olarak okurlarımıza armağan ettiğimizi tekrar hatırlatarak yazılarımıza geçiyorum. 

İyi okumalar. 

2024 neler getirecek? 
2024 konusunda görüşünü merakla beklediğimiz Bekir Ağırdır 31 Mart seçimini değerlendiriyor. “Muhalefetin en kritik seçimi” diyen Ağırdır, bu seçimin muhalefet partilerinin ülkenin geleceğinde var olup olmayacağının göstergesi olabileceğini belirtip uyarıyor: “Bu dağınık ortamda muhalefet bunun farkında mı, emin değilim.” Ağırdır, 2024’te küresel bölüşüm kavgasının süreceğini, büyük bir yıkım ya da dünya savaşı olmayacağını belirtip, bölgesel gerilimler, savaşlar, krizlerin de bitmeyeceğinin altını çiziyor. Türkiye’deki gündem malum: Ekonomik krizden çıkış ve yerel seçimler. 

Bir ülke nasıl kaybedilir? 
Dünyadaki seçim yılına Ece Temelkuran rehberliğinde bakıyoruz. Bir ülkenin nasıl kaybedileceğine dair 7 adımı sıralayan Temelkuran, olgun demokrasilerin bile bu çarpıcı dersi izlediğini aktararak kritik bir veri paylaşıyor. Benim çok ilgimi çekti, paylaşayım: Almanya özelinde aşırı sağın TikTok’taki politik pazar payı yüzde 70’miş. Diğer partilerin TikTok’ta hesap açıp bu pazara ulaşması için yılda 7 milyon euro harcaması gerekiyormuş.  

Eşya insanda iz bırakır 
Mehmet Y. Yılmaz, artık hepimizin nomofobik, yani telefonsuz kalma korkusu yaşayan insanlar olduğumuzu yazıyor. Telefon bağımlılığımız başparmağımıza evrim geçirtebilir. Yılmaz’a göre böyle bir durum, “Eşya insanda iz bırakır” diyen Epikuros’u 2 bin 300 yıl sonra doğrulayacak. 
Dr. Mark Hyman cevaplıyor: Hangi proteini ne kadar, ne zaman, nasıl tüketelim?  
Vücudumuzun sürekli çok yüksek miktarda proteine ihtiyacı var. Kiloya bağlı olarak öğün başına 30-40 gram ya da güne 180 grama kadar protein almamız gerekiyor. Ama kritik bir detay var: Protein ve yağ yemeden önce karbonhidrat tüketmememiz gerekiyor. Dr. Mark Hyman'ın yazısında bir de nefis 5 malzemeli cheesecake tarifi var. Hazırlaması 15 dakika, pişirmesi 30 dakika.  

Yataktan kalkmak istemiyor musunuz?
Soruyu okuyanların yanıtını, daha size soruyu sormadan biliyorum. Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun gündeminde bu konu var. Gün ışığından yararlanamıyor oluşumuz bu durumda önemli bir etken. Dr. Çoruhlu neler yapabileceğimizi anlatıyor. 
CES 2024’ten taze teknolojiler 
M. Serdar Kuzuloğlu, TOGG’un yeni modelinin de duyurulduğu teknoloji fuarı Las Vegas’taki CES 2024’teki yeni teknolojileri bizim için değerlendiriyor. Dikkat çeken gelişmeleri sıralayan Kuzuloğlu’nun seçkisinde 4 ölçümle evde kendi kendimize sağlık taraması yapmamızı sağlayan BeamO benim dikkatimi çekti. Size göre de teknoloji illa vardır.  

Aradığınız elemana yapay zekâ ulaşsın 
Levent Ertem, yapay zekâya iş kaptırma korkusu yerine yeni bir yol öneriyor: İş ararken de çalışan ararken de yapay zekadan destek alıp hayatımızı kolaylaştırmamız mümkün. 

Görünen köy kılavuz ister mi? 
Levent Erden’in gündeminde karma gerçeklik gözlükleri var. Bu gözlüklerin bizi taşıyacağı dünya şaşırtıcı, eğlenceli, büyüleyici olacak ama ne kadar gerçek olacak? Levent Erden, bunu tartışıyor. 

Yalan makinesi 
Cem Say, yazar Murat Gülsoy’un başına gelen, yapay zekanın kendisine atfettiği Gabriel’in Cüceleri eserinden yola çıkarak yapay zekanın uydurma yeteneğini yazıyor. Büyük tehlike her an karşımızda: Artık uydurma haberler üretebilen, yazılan haberleri tekrar yazabilen yapay zeka modelleri hayatımızın ortasına kuruldu. 

Türk astronot uzaya gezmek için gitmiyor
Astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalacak. 18 Ocak’ta başlayacak yolculukta Gezeravcı 13 önemli deney gerçekleştirecek. Çağrı Mert Bakırcı bu deneylerin önemini anlatıyor. 
İKİBİNYİRMİDÖRT 
“Doğrudan yabancı yatırım için Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor algısını tersine çevirmeliyiz” 
Elif Ergu’nun ekonomide beklentiler, riskler ve fırsatları konuştuğu söyleşi dizisinde bu hafta konuğu TAV Havalimanları Holding ve TAV İnşaat Kurucu Ortağı Sani Şener. Doğrudan yabancı yatırım için “Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor algısını tersine çevirmeliyiz” diyen Şener, havalimanlarının neden bu kadar pahalı olduğunu da anlatıyor. Bu söyleşiyi Oksijen TV'de de izleyebilirsiniz. 

Gerekeni ve doğruyu yap, onay ve takdir er geç gelir 
Ekonomide işlerin iyi gitmesini hepimiz çok istiyoruz. Buna yönelik adımların atıldığını söylüyor uzmanlar. Haluk Bürümcekçi, CDS primleri ve rating arasındaki bağlantıya bakıyor. “Tavuk yumurta” döngüsüne benzer bir ilişkisi olan bu iki değer için Bürümcekçi, önce CDS diyor. 

Yabancılar swap piyasasını yerliler mevduat faizini gözlüyor
Güzem Yılmaz Ertem, piyasanın fotoğrafını çekiyor. Ertem, yerlilerin mevduat faizini gözlediğini belirtirken yabancılar için görüşü şöyle: “Yabancı kurumlar ise hisse piyasasında yükselişin kalıcı olması ve Türkiye’ye sermaye hareketlerinin devam etmesi için swap piyasasının açılıp, kredi not artışlarının devamının gelmesi gerektiğini savunuyor.”

Bankaların görünümü o kadar cazip mi?
Mete Yüksel, geçe hafta başladığı konuya bu hafta da devam ediyor ve bankalara bakıyor. Yüksel “Gerçekçi olmak gerekirse banka hisselerindeki yükselme potansiyeli beklenen enflasyonun altında” diyor. 
Kostümler de oyuncular kadar başrolde 
Ece Sükan, ödüle doymayan film Poor Things’i inceliyor. Kadının özgürlük arayışını ve sosyoekonomik eşitsizlikleri etkileyici şekilde anlatan hikâyede ana karakterin başta kıyafetleri olmak üzere styling’i değişiyormuş. Sükan, örneklerle anlatıyor.

Beylerbeyi ve Kuzguncuk’ta yatırımcı alım için fırsat bekliyor 
Tebernüş Kireçci İstanbul’daki konut piyasasında bu hafta şehrin hafta sonu nüfus yoğunluğu yaşayan Beylerbeyi ve Kuzguncuk semtlerine uzanıyor. Tahmin edersiniz ki burada da piyasa durgun. İlginç bir detay: Kuzguncuk’ta yüksek fiyatlara değinen emlakçı Ümit Şengür, “Bu fiyatlarla 6 bin 800 kişinin incelediği bir ilanı 2 ay içinde arayan kişi sayısı sadece 3” demiş. Bölgedeki en görkemli satılıklardan biri Beylerbeyi’nde 2 bin 400 metrekare arsada, 2 bin metrekare kapalı alana sahip, geniş rıhtımlı, açık ve kapalı 2 havuzu, 4 salonu 14 odası olan 3 katlı bir yalıymış. Fiyatı 1 milyar 750 milyon lira.  

İsmi hafif, kaybı ağır 
Otomotivde rekorlar kırılan bir yılı geride bıraksak da hafif ticari araçların hem payı hem de yerli oranı gerilemiş. Emre Özpeynirci, veriler ışığında bunun sebeplerini anlatıyor.

Bağımsız kitapçılar ‘insan’ sayesinde büyüdü 
Ali Tufan Koç, ABD’nin belli başlı birçok şehrinde bağımsız kitapçıların yükselişini yazıyor. Bu yükselişin arkasındaki en önemli neden, teknoloji bombardımanı yerine, ‘insani dokunuş’ arayan kitap meraklılarından kaynaklanıyor. 

Bültenimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz!

Eğer beğendiyseniz bültenimizi lütfen paylaşınız. 

 Bu bülten size Gazete Oksijen bülten üyeliğiniz ve buradaki "eposta gönder" izniniz kapsamında iletilmiştir. Geri bildirimleriniz bizim için değerli. Bültenlerle ilgili geri bildirimlerinizi bulten@gazeteoksijen.com adresinden bizimle paylaşabilirsiniz.

Bülten almak istemiyorsanız tıklayın.   |   Abone bilgilerinizi güncellemek için tıklayın.

Çerez Politikası   |   Gizlilik Politikası   |   İletişim   |   Reklam

Gazete Oksijen 2023  © Levent Mahallesi, Karanfil Sokak, No:21, Beşiktaş / İstanbul